Ekoloji Birliği:1 Mayıs’ta Doğayı, Emeği ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Savunalım! HABER:Mustafa AKGÜL.Eğitimci Yazar

Ülke olarak ekonomik ve ekolojik krizin aynı anda büyüdüğü ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin daha da derinleştirilmeye çalışıldığı bir dönemin içinden geçiyoruz.
Zamlara karşı ayakta kalmaya çalışan yoksulların sayısı her geçen gün artıyor. Emekçilerin çalışma koşulları kötüleşiyor, işsizlik oranı artıyor. Gelecek kaygısı genç nüfusun neredeyse tamamını sarmış durumda. Sendikalaşmanın önüne türlü engeller çıkartılıyor, sendikalarda örgütlenen emekçiler işten çıkartılıyor.
Ekolojik yıkım süreci ülkemizde hızla ilerliyor. Maden, enerji, inşaat ve turizm sermayesi başta olmak üzere doğal yaşam alanları sermaye tarafından yok ediliyor. Kentler de mega projelerle, imar rantı uğruna dikey bir şehirleşme ile ve yeşil alanlar yok edilerek sözüm ona “millet bahçeleri” ile ekolojik bir bütünlükten yoksun şekilde yaşanmaz hale getiriliyor.
Milyonlarla beraber katıldığımız Gezi’ den yargı yolu ile intikam alınıyor. Mahkemenin aldığı kararı, hukuki değil, siyasidir. Ekoloji örgütleri olarak bu kararı reddediyoruz. Yaşatılan hukuksuzluğa karşı 1 Mayıs’da sesimizi yükseltiyoruz; GEZI ONURUMUZDUR. YARGILANAMAZ!
Kadınların ve LGBTİ+’ların yıllar süren mücadeleleri sonucu elde ettikleri kazanımlar birer birer tırpanlanıyor. Her gün en az üç kadın öldürülürken Cumhurbaşkanı hukuka aykırı bir şekilde bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi’nden ülkemizin imzasını çekiyor.
Gıda krizi ve barınma sorunu her geçen gün daha da artıyor. İklim krizi tüm dünyayı vuruyor. Tüm bu yaşananlar başta yoksulları ve emekçileri doğrudan etkiliyor. Öte yandan bir avuç zengin tam tersi bir yönde sermayelerini büyütüyor.
Ancak tüm ekolojik ve ekonomik krize, baskı ve zulümlere rağmen emek mücadelesi de, ekolojik mücadelemiz de, toplumsal cinsiyet mücadelesi de giderek yükseliyor ve kazanımlarımız artıyor.
Migros işçileri ve kargo emekçileri haklarını almayı başardı. Barolar ve Hekimler Ankara’ya yürüdü. Hak mücadeleleri sürüyor.
Alamos Gold’un Kazdağları’ndan kovulmasının ardından, Akbelen’de başlatılan ve 200 günü aşan çadırlı direniş ile tüm ekolojistlerin kalbi Akbelen’de atıyor. Ege’de JES’lere ve ülkemizin her yanında diğer yıkım ve talan projelerine karşı sürdürülen mücadeleler ve çadırlı nöbetler sayesinde önemli kazanımlar elde ediliyor. Fatsa Altın Madeni’nin kapasite artışı engellendi. Erzincan İliç’te kapasite artışına karşı açılan davanın bilirkişi keşfine ülkemizin her yanından yaşam savunucuları katılarak yerel mücadeleye destek verdi. İkizdere’de ve ülkemizin her yanında yerel mücadeleler sürüyor.
Kadın ve LGBTİ+’lar 28 Nisan’da Danıştay’da 1000 avukatın savunması ile destan yazdı ve Savcı “Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek hukuka aykırıdır.” dedi.
Bizler bu eşitsiz ve adaletsiz düzene karşı mücadele edenler, başta emekçiler olmak üzere, tüm toplumsal dinamiklerin ortak mücadelesinin büyümesi gerektiğini düşünüyoruz. Doğayı, emeği, kadını sömüren, yakıp yıkan, yok eden kapitalizme karşı, eşitlikçi, emekten yana, ekolojik bir toplum istiyoruz.
Tüm doğa ve yaşam savunucularını emek ve kadın ve LGBTİ+ hareketi ile birlikte 1 Mayıs günü mücadele alanlarında olmaya davet ediyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs!
EKOLOJİ BİRLİĞİ
1
www.ekolojibirligi.org ekolojibirligi@gmail.com twitter: @ekolojibiriligi instagram: ekoloji_birligi
#MustafaAkgülEğitimciYazar
#OkuyalımOkutalımFarkındaOlalımTÜRKİYEM.
#KaranlıklarBitecekGüneşDoğacakBİRGÜN
mustafaakgul06@gmail.com