Mustafa AKGÜL.Eğitimci-Yazar. Ellerinde Oyuncakları,Dudaklarında Gülümsemeleriyle Öldürüldüler!!!

Onlar gitgide umursamaz, duyarsız ve birbirine yapancılaştırılan,kendinden olmayanı ötekileştiren toplumumuzun aydınlık yüzlü,gülen gözlü,umud dolu gençleriydi..
Onlar başkasının acısını yüreklerinde hissedenlerdi.
Onlar iyi insandılar…
Dillerinde türküleri,ellerinde çocuklara götürdükleri oyuncakları vardı…
Öldürüldüler…
Geride resimlerindeki ölümsüz gülüşleri kaldı…
Her türden şiddetin tarihten silindiği bir dünya özlemi ile “Suruç’ta Yaşamını Yitiren Gençlerimizi Saygıyla ve Özlemle Anıyoruz.”
Tarih: 20 Temmuz 2015.Türkiye’nin dört bir yanından Suruç’a gelen aydınlık yüzlü,türkü bakışlı ve çoğu üniversite öğrencisi olan gençlerin basın açıklaması yaptığı sırasında umudun ve sevincin düşmanlarınca düzenlenen saldırıda 33 gencimizin vahşice katledilmesinin üzerinden altı yıl geçti. Ne yazıkki Suruç’da yaşananlar ne başlangıç ne son saldırıydı. Maraşların,Çorumların,Sivasların,yüzlerce faili meçhullerin hesabı sorulmadığı için Suruç ile başlayan süreçle yüzlerce canımızı kaybettiğimiz 10 Ekim katliamı başta olmak üzere, çok sayıda bombalı saldırı ve katliamlar yaşandı.Tabi ki onlarında hazırlayıcılarından,göz yumanlarından hesaplar sorulmadı..
O yıllarda IŞİD’in tehdidi ve saldırılarından en çok etkilenen Suriyeli çocuklara umut olmak için onlara dillerinde masallar,şiirler,türküler ellerinde oyuncaklar götüren, büyük bölümü çeşitli üniversitelerde öğrenci olan gençlerimizi katledenler ve katliamın sorumluları bir türlü ortaya çıkmadı yada çıkarılmadı.Bildiğimiz diğer katliamlarda da olduğu gibi soruşturma sürüncemede bırakıldı. Bugüne kadar başta Suruç katliamı olmak üzere, Suruç’tan sonra yaşanan katliamların arkasındaki güçleri ve gerçek sorumluları ortaya çıkarmak için verilen tüm araştırma önergeleri, iktidar güçleri tarafından reddedildi.
Hepimiz biliyoruz ki;Suruç’ta hayatını kaybedenlerin katilleri, tıpkı 10 Ekim Ankara katliamında olduğu gibi, sadece bombayı patlatanlar değil, o bombanın hiçbir engelle karşılaşmadan oraya girmesine seyirci kalanlar,o katliamdan fayda umanlardır.Hesap vermesi gerekenler sadece katiller değil ,tertipcilerinin de,saldırının siyasi sorumlularının da hesap vermesini engelleyenlerdir.
Suruç’ta gerçekleştirilen katliamda hayatını kaybeden gençlerimizi bir kez daha saygı ve özlemle anarken, yaşama,insanlığa, umuda ve sevince düşman olan bu karanlık zihniyeti ve destekçilerini bir kez daha lanetliyorken, yine Nazım’ın o mısralarını yazmadan geçemiyorum…
…Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:
– çürüyen diş, dökülen et-,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet…
*Suruç Katliamı yıldönümü için geçen yıl yazdığım yazım.
#MustafaAkgülEğitimciYazar
*Okuyalım,Okutalım Farkında Olalım TÜRKİYEM.
*Karanlıklar Bitecek,Güneş Doğacak BİRGÜN
mustafaakgul06@gmail.com