Dolar 32,4667
Euro 34,8619
Altın 2.420,11
BİST 10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 17°C
Az Bulutlu
Ankara
17°C
Az Bulutlu
Per 16°C
Cum 16°C
Cts 12°C
Paz 16°C

Başarı için 3 Kural: İstemek Planlamak ve Harekete Geçmek

z.tekin@alparslan.edu.tr Akademisyen - Yazar
29 Eylül 2021 19:18

Başarı kavramı, subjektif ve değişken bir kavramdır. Başarının ölçütü, kişiden kişiye, durumdan duruma değişir. Herkesin kendine göre başarılı ve başarısız bulduğu yanları vardır. Kimine göre başarı çok para kazanmakken, kimine göre terfi etmek, kariyer basamağının en tepesine tırmanmak veya şişmanken zayıflamaktır. Bazılarına göre de yaptığı iş ile alakalı bir ödül almaktır. Ama değişken, göreceli, subjektif olan bu başarı tanımları, özünde ortak bir bileşene vurgu yapmaktadır: Değer yaratmak. Evet, başarı kelimesi geçen her cümlede değer yaratmak gayesi vardır. Değer nasıl yaratılır? Kâr sağlama, fayda yaratma, etkili ve verimli olma, para kazanma/zengin olma, kaliteli mal ve hizmet üretme, eser ve iz bırakma (kitap yazma, şiir yazma, cami, çeşme, kütüphane, park yapma) bir sorun çözme, bir projeyi bitirme, bir faydalı model oluşturma, buluş yapma, insanları mutlu etme, düşene yardım etme hepsi bir değer yaratma çabasıdır. Değer yaratabilmek ise doğru zamanda, doğru işi, doğru bir şekilde (kaliteli, hile-hurda karıştırmadan) yapmak ile mümkündür.

Başarılı olmanın yolu ve tekniği herkes için başka olsa da başarı için söylenen bir söz vardır: Başarı, bir adımla başlar. Başarıya giden yolda “istemek” “planlamak” ve “harekete geçmek” adlı üç kocaman basamağı olan bir merdiven vardır.

Başarılı olmanın ilk basamağı, istemektir. İstemeden, inanmadan, motive olmadan ve denemeden ne bir öğrenci sınavını geçebilir ne bir ressam resim yapabilir ne de işletme çalışanı verimli olarak çalışabilir. William Walker Atkinson, 1908 yılında yazdığı Başarının Sırrı (The Secret of Success) adlı kitabında ilk kez yaratılışımızdaki yeteneklerimizle kullanabileceğimiz Çekim Yasası’ndan bahsetmiştir. İstiyorsunuz ve zihninizde canlandırıyorsunuz. Hepsi bu kadar. Atkinson’a göre düşünce, tıpkı bir mıknatıs gibi kuvvetli bir güçtür ve başarının gizli sırları düşüncelerinizde saklıdır. Başarının gerçek sırrı kendi inanılmaz gücümüzü ve enerjimizi keşfetmek ve kendimizi farkına varmaktır. İstekte bulunurken “değil” “yok” “ama” gibi belirsizlik ve olumsuzluk içeren ifadeler kullanılmamalıdır. Örneğin “ben bu sınavda başarısız olmak istemiyorum” cümlesi yerine “ben bu sınavda başarılı olacağım” cümlesini tercih etmeliyiz. “Ben bu sınavda başarısız olmak istemiyorum” cümlesinde mantıken sınavda başarısız olma korkusu vardır ve beynimizde bununla ilgili bir resim oluşmaktadır. Bu durumda sınavda başarılı olmamak ile alakalı ne varsa aklımıza gelir ve bunun yüzünden korku ve üzüntü hissederiz. İçimizde hangi titreşim potansiyelini geliştireceğimiz tamamen bize bağlıdır. Amerikalı motivasyon yazarı yaşam stratejisti David Joseph Schwartz’ın buna dair bir sözü vardır: “Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, aklınız bunu yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar. İstekleriniz başkalarına yönelik olmamalıdır. Hedefi olan ve başaracak olan sizsiniz. Hedefinizin gerçekleşmesini ve başarılı olmayı kişilere bağlamamalısınız. Doğan Cüceloğlu’na göre, hayallerini kendi gücüyle gerçekleştirebileceğine inanan insan şevklidir, inançlıdır ve yaşama sevinci vardır. Kişinin gelecekteki umudu, onun şimdiki gücünün kaynağıdır. Hayallerinden kendini ayıran cam bölmeyi kaldıracak güç her insanda vardır. Yeter ki insan, kendi iç dünyasının muhteşemliği ve onun sınırsız gücü ile tanışsın.

Başarılı olmanın ikinci basamağı, planlamaktır. Hedeflerinize ulaşmak istiyorsanız hayatınızı planlamak zorundasınız. Şayet plansız hareket ederseniz, başkalarının planlarının bir parçası olursunuz. Verimsizliği gidermek, amaçlarınıza ulaşmak ve kariyer gelişiminizi sağlamak için doğru planlama yapmanız gerekmektedir. Sizi ileriye götürecek hedeflere ve bu hedeflere ulaştıracak planlara her zaman ihtiyacınız vardır. Çin atasözü şöyle der: “Balık tutmak için nehire gitmen yeterli değildir, yanına olta da götürmelisin.” Planı olmayan bir hedef, hayalden öteye gidemez. Irmak hangi yolu bulursa oradan gider, tren kendine yapılan raylardan gider. Planlama yapılırsa kestirme yollar bulmak güç olmayacaktır. Zaman kaybının önüne ancak iyi bir planlama yaparak geçilebilir. Planlama, yalnızca takvimleme, günü, saatlerle bölümlere ayırmak demek değildir. Planlama yapmak demek, kolay tanımlanabilir, ölçülebilir ve zaman çizelgeli (süre) olarak neyi ne zaman, nasıl ve neden yapılacağını göstermek demektir. Önce amaçlar belirlenir, sonra amaçlara ulaşacağımız araçlar seçilir. Başarılı kariyer ve girişimcilik hikayeleri, zamanı etkili ve verimli kullanmaya, iyi ve nitelikli planlama yapmaya odaklanmaktadır. İş yaşamında başarılı olan şirketlere bakıldığı zaman, organizasyon yapıları ve proje çalışmaları zaman yönetiminde başarı/planlama üzerine oturtulmuştur. Bir inşaat firmasının bir ihaleye girdiğini düşünün. Bir teklif verecektir, 30 günde şunlar bitirilecek, 40 günde şunlar yapılacak, 180 gün içinde bu proje şu bütçeyle bitirilecektir diye. Ya da memur olmak isteyen bir öğrenciyi düşünelim. Önce okulunu bitirecek ardından Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) için belli süre kursa gidecektir. İşte bunun gibi pek çok örnek zaman planlamasına dayanmaktadır. Zamanı planlamak yalnızca günümüz toplumlarına ait olan bir uğraş değildir. Geçmiş tarihlerde çeşitli medeniyetler (Sümerler, Mısırlılar, Babilliler, Hintliler, Çinliler, Romalılar, Yunanlılar, Selçuklular) farklı varsayımlar ve o anki bilgileri ışığında zamanı dilimlemiş pek çok takvim icat etmiştir. İşte zaman üzerinde kafa yoran bu medeniyetlerin tarihe de adlarını yazdırmaları tesadüf değildir.

Başarılı olmanın üçüncü basamağı, harekete geçmektir. Harekete geçip adım atmak, niyet ve dikkat gerektirir. Planladıklarınızı yapabilmeniz daima ilk adıma bağlıdır. Başlamak, sürece dahil olmak, bitirmenin yarısıdır. Bazen başladığınız işi yarım bırakma isteği oluşabilir hatta kendinizi rahatlatmak adına başkalarını suçlayabilirsiniz. Bu durumda, istediğiniz hedefe odaklanır, istediğiniz şeyi başardığınızda karşılaşacağınız ödülü hayal edip, gözünüzde canlandırabilirseniz ve de bunun sevincini yaşayabilirseniz, zihninizi başarılı sonuca hazırlamış olursunuz ve enerjinizi beyin gücünüzle yönlendirebilirsiniz. Beyin gücünüzle enerjinizi tek noktada toplayarak yaptığınız işe odaklanabilir, hedefe nokta atışı yapabilirsiniz. Sonuç mu? Başarı ve başarıyı kabullenme elbette. Şayet başarılı olmuşsanız bunu önce siz farkına varmalısınız ve içinize sindirmelisiniz. Sonra da başarınızı kutlamalı ve abartmadan, böbürlenmeden duyurmalısınız. Başarılarınızı duyurmak, size itibar ve prestij kazandırır. Varlığınızdan, başarılarınızdan birilerinin haberi olmalıdır.

Başarıyı alışkanlık haline getirmeniz dileğiyle…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.